TİRBAN kelimesinin Osmanlıca anlamı nedir?
TİRBAN: (Türâb. C.) Topraklar.
TİRBAN ile alakalı bazı sözcükler ve Osmanlıca anlamı
TÜRBAN: (Türâb. C.) Topraklar. Devamını Oku
KÂRBAN: f. Kervan. Devamını Oku
CİRBAN: Yaka. Devamını Oku
KÂRBAN-SARAY: f. Kervansaray. Şehirlerde veya yol üzerlerinde kervanların ve yolcuların gecelemelerine mahsus büyük han. Devamını Oku
KEZKEZA: Kırbanın dolu olması. Devamını Oku
ETRİBE: (Turab. C.) Topraklar. Devamını Oku
ARÂZİ-İ HÂLİYE: Boş, sahipsiz bırakılmış topraklar. Devamını Oku
ILGAR: Düşman topraklarına ansızın yapılan hücum, akın. * Başıboş hayvanın dörtnala koşması. Devamını Oku
BIKA: (Buka. C.) Topraklar, memleketler, ülkeler. Devamını Oku
HAZABÎ: (Hizbâ. C.) Arızalı topraklar, engebeli yerler. Devamını Oku
ARÂZİ-İ METRÛKE: Terk edilmiş, bırakılmış topraklar, araziler. Devamını Oku
ARÂZİ-İ MUKADDESE: Mukaddes yerler. Kudsi topraklar. Devamını Oku
MEVAT: (Mevt. den) Cansız şeyler. Sürülmemiş topraklar. * Sahibsiz yerler. Devamını Oku
EVTAN: (Vatan. C.) Vatanlar, insanın doğup büyüdüğü ve sevdiği memleketler, hatta uğrunda can verilen topraklar. Devamını Oku
DELTA: yun. Nehirlerin taşıdığı toprakların (alüvyonları) akarsuyun, denize veya göle döküldüğü yerde yığılmasıyla meydana gelen kısım. Devamını Oku