SAK’ kelimesinin Osmanlıca anlamı nedir?
SAK': Kuşun, kanadını çırparak öttürüp uçması.
SAK’ ile alakalı bazı sözcükler ve Osmanlıca anlamı
YUNUS EMRE: (Vefat Mi: 1320) Porsuk Nehri’nin Sakarya’ya döküldüğü yere yakın Sarıköy’de doğduğu söylenir. Tasavvufî halk edebiyatının veli şâiri olan Yunus Emre, yaşadığı devirde halk tabakasını irşad ve tenvir etmiştir. Bir çok memleketleri ve bu arada Konya, Şam ve Azerbeycan’ı dolaştı. Konya’da Mevlâna ile görüştü. Risalet-in Nasuhiye isminde Mesnevî tarzında bir eser yazdı. Şiirleri daha Devamını Oku
CENAH-I TÂİR: Kuş kanadı. Devamını Oku
BAL-ŞİKESTE: f. Kanadı kırık. Devamını Oku
HAVAT: Tavşancıl kanadının fısıltısı. * Ses, sadâ. Devamını Oku
İKAD-I KANADİL: Kandillerin yakılması. Devamını Oku
ŞEHPER: f. Kuş kanadının en uzun tüyü. Devamını Oku
CENAH-I ZÜBAB: Sinek kanadı. Devamını Oku
KANADİL: (Kandil. C.) Kandiller. Devamını Oku
TEDVİYE: (Devâ. dan) İlâç verme. * Kuş kanadının fısıltısı. Devamını Oku
CENH: Kuşun kanadını vurması. Devamını Oku
PERGAZE: f. Kuş kanadının vücuda yapışık olan kısmı. Devamını Oku
ŞAHBAL: (Şehbal) f. Kuş kanadının en uzun tüyü. Devamını Oku
SECFAN: Ev önünde olan perdenin iki kanadı. Devamını Oku
ŞİKESTEBÂL: f. Kanadı kırık, kırık kanatlı. * Mc: Kederli, üzgün. Devamını Oku
EBAHİR: Kuş kanadının üçüncü mertebede olan yelekleri. Devamını Oku