MÜTEVECCİD kelimesinin Osmanlıca anlamı nedir?
MÜTEVECCİD: Kendinden geçecek derecede dalgınlık gösteren, vecde gelen.
MÜTEVECCİD ile alakalı bazı sözcükler ve Osmanlıca anlamı
TEVECCÜD: (Vecd. den) Coşma, vecde gelme. Devamını Oku
TEVECCÜH-Ü NÂS: İnsanların, bir kimseyi beğenip, ona teveccüh etmeleri ve medh ü senâ etmeleri.(Teveccüh-ü nâs istenilmez; belki verilir. Verilse de onunla hoşlanılmaz. Hoşlansa ihlâsı kaybeder, riyaya girer. Şan ü şeref arzusiyle teveccüh-ü nâs ise; ücret ve mükâfat değil, belki ihlâssızlık yüzünden gelen bir itab ve bir mücazattır. Evet, amel-i salihin hayatı olan ihlâsın zararına teveccüh-ü Devamını Oku
MÜTEVECCİHÎN: (Müteveccih. C.) Bir yana dönenler. Teveccüh edip yönelen kimseler. Devamını Oku
MÜTEVECCİHÂNE: f. Bir yana dönerek, teveccüh edip yönelerek. Devamını Oku
MÜTEVACİD: Sahte ve yapma olarak vecde gelen. Devamını Oku
İSTİBKA-Yİ TEVECCÜHLERİ: Teveccühlerinizin sürüp gitmesi ve devamı… (Eskiden mektubların sonlarında kullanılırdı.) Devamını Oku
TEVECCÜHÂT: (Teveccüh. C.) Teveccühler. Devamını Oku
MÜTEVECCİ’: Dertli, sıkıntılı. * Ağrı duyan. Devamını Oku
MÜTEVECCİÂNE: f. Sıkıntı ile. Dertli olarak. * Ağrı duyarak. Devamını Oku
MÜTEVECCİHEN: Yönelmiş olarak, yüz tutarak. * Niyetlenerek. Devamını Oku
MÜTEVECCİH: Yönelmiş, dönmüş. Bir yere doğru yola çıkan. * Birisine karşı iyi düşünce ve sevgisi olmak. İhsan ve iltifat üzere olmak. * Pir-i fâni olmak. Devamını Oku
İSTİGRAKKÂR: f. Kendinden geçen, dalgın, müstağrak. Dalgın halde olan. Devamını Oku
TAABBÜD: İbadet etmek. Kulluk etmek.(Ey insan! Kur’ânın desâtirindendir ki, Cenab-ı Hakk’ın mâsivâsından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiç bir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlukat, ma’budiyetten uzaklık noktasında müsâvi oldukları gibi, mahlukiyet nisbetinde de birdirler. L.) Devamını Oku
TEVECCÜS: Karnını boşaltmak. Devamını Oku
MÜLTEFİT: İltifat edici, teveccüh edip yüz gösteren. İyi muâmele edip dostluk gösteren. Devamını Oku