İSTİHVA kelimesinin Osmanlıca anlamı nedir?
İSTİHVA: Şaşırıp kalmak. Divane olmak. Hevâ ve hevesi hoş görmek.
İSTİHVA ile alakalı bazı sözcükler ve Osmanlıca anlamı
ŞÜZUZ: (Şâzz. dan) Kaide ve kanun dışı kalmak. Yalnız kalmak. * Karşı olmak, muhalif olmak. Devamını Oku
TEFRİT: Ortalamanın yani vasatın çok altında kalmak, geride kalmak. Normalden aşağı olmak. (İfratın zıddı) Devamını Oku
İSTİŞHAD: Birisinin şâhidliğini istemek. Şâhid göstermek. Delil olarak ileri sürmek. * Şehid olmak. Devamını Oku
İSTİSGAR: Küçümsemek. Küçük görmek. Kerih görmek. Devamını Oku
İSTİHARE: Tefe’ül. Sual sorup cevap istemek. * Hayırlı olmayı istemek. * Hayran olmak, şaşmak, taaccüb etmek. * Bir işin hayırlı olup olmıyacağı niyetiyle abdest alıp, dua edip rüya görmek üzere uykuya yatma. Devamını Oku
İSTİNKÂF: Kabul etmemek. Çekimser kalmak.(İşte ey insan! Eğer yalnız O’na abd olsan, bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın. Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlukata zelil bir abd olursun! S.) Devamını Oku
TAHALLİ: (Halâ. dan) Boşalmak. Boş kalmak. Tenhaya çekilmek. Yalnız kalmak. Devamını Oku
ŞEKAVET: Her çeşit kötülük içinde olmak. Belâ ve zillete düşmek. Sıkıntıda kalmak. * Haydutluk, eşkiyalık. Devamını Oku
TEFEKKÜN: Pişman olmak. * Taaccüb etmek, hayrette kalmak, şaşırmak. Devamını Oku
TEDAHÜL: İç içe olmak. Birbiri içine girmek. * Yığılıp kalmak. Birikmek. Karışmak. * Bir taksidi ödemeden ötekinin gelmesi. Ödemede gecikmek. Devamını Oku
İSTİHAL: Müstehak olmak, bir şeye ehil olmak. * Kolaylık elde etmek. Devamını Oku
SÜNUH: (C.: Sünuhat) Çok düşünmeden akla ve kalbe gelen mânâ. * Zuhur etmek. Vaki olmak. * Sözü kinâye ve târiz ile söylemek. * Kolay olmak. * Birini güçlüğe düşürmek. Devamını Oku
İSTİVA: Müsavi oluş. Temasül. * İ’tidal, istikamet ve karar. * Kemalin sâbit olması. * Kaba kuşluk zamanı. * Yükselmek, yüksek olmak. Üstün olmak. * İstila eylemek. Devamını Oku
İSTİKZAR: Çirkin, pis ve kötü görmek. Devamını Oku
İSTİLANE: Bir şeyi mülâyim görmek, mülâyim bulmak. Devamını Oku