İDDET-İ HAYZ kelimesinin Osmanlıca anlamı nedir?
İDDET-İ HAYZ: (Bak: Hayz)
İDDET-İ HAYZ ile alakalı bazı sözcükler ve Osmanlıca anlamı
MÜDDET-İ İDDET: İddet müddeti. (Bak: İddet) Devamını Oku
NAFAKA-İ İDDET: Fık: Kadının iddeti içinde muhtaç olduğu nafaka. Koca, boşadığı karısını iddeti bitinceye kadar infakla mükellef olduğu için bu müddet zarfındaki nafaka hakkında bu tâbir meydana gelmiştir. Devamını Oku
HAYZ: (C.: Hiyaz) Kadınlara mahsus aybaşı. Kadının âdet hâli. Böyle bir kadına hayize denir. (Kadını döl yatağı denen rahminden, bir hastalık veya çocuk doğurma sebebi olmaksızın, muayyen müddetlerde kan gelmesine o kadının “aybaşısı” denir. Buna ve kan geldiği müddete de hayız müddeti denir. İslâmiyetçe, bu halde bulunan bir kadın, namaz kılamaz, oruç tutamaz ve cinsî Devamını Oku
MÜDDET-İ MEDİDE: Uzun zaman, uzun müddet. Devamını Oku
HİDDET-İ ZEKÂ: Akıl üstünlüğü, zekâ keskinliği. Devamını Oku
HİDDET-İ BASAR: Görüş keskinliği. Devamını Oku
HİDDET-İ SEYF: Kılıç keskinliği. Devamını Oku
HİDDET-İ SEYF: Kılıç keskinliği. Devamını Oku
MÜDDET: Belli ve muayyen vakit. Devamını Oku
HİDDET: Öfke. Kızgınlık. Gadab. Dargınlık. Hışım. * Keskinlik. Devamını Oku
HİDDET-İ HAVÂS: Duyguların keskinliği. Devamını Oku
MÜDDET-İ SEFER: Orta hâlli bir gidiş ile üç günlük yol, mesâfe. Devamını Oku
KAHR-I HİDDET: Hiddetin ve kızgınlığın yıkıcı galebesi. Devamını Oku
ŞİDDET-İ TAZYİK: Tazyik ve baskının şiddeti. Devamını Oku
MÜDDET-İ MA’LUME: Malum olan ve bilinen zaman. Devamını Oku