HUDUMME kelimesinin Osmanlıca anlamı nedir?
HUDUMME: Kolları kalın olan. * Büyük emir.
HUDUMME ile alakalı bazı sözcükler ve Osmanlıca anlamı
ME’MUR: Emir ile hareket eden. Emir altında olan. Vazifeli. Kendi istediği gibi olmayıp başka emre göre çalışan. Bir emir alan. Bir işe tâyin olunmuş adam. Devamını Oku
EMR-İ NİSBÎ: Kıyas ile olan emir. Öncekilerine veya diğerlerine göre olan iş veya emir veya hâdise. İllet-i tâmme istemiyen ve vücud-u haricisi bulunmayan emir. Devamını Oku
EFLEC: (Felc. den) Seyrek, sık olmayan diş. Bazıları dökülmüş olan diş. * Geniş omuzlu, kollarının arası açık olan adam. * Nüzul hastalığına tutulmuş olan kimse. Devamını Oku
FÜTL: (Eftel. C.) Kolları göğsünden uzak olan kimseler. Devamını Oku
İRADE-İ SENİYYE: Padişahın, bir işin yapılması veya yapılmaması hakkında verdiği emir. İrade eskiden şifahî, yani ağızdan emir vermek, yahut kendi el yazısı ile yazmak suretiyle verilirdi. So adan iradeler mabeyn baş kâtibinin imzasını taşıyan yazılı kâğıtla bildirilmeğe başlamıştır. * Çok yüksek ve mühim yerden gelen emir. Devamını Oku
AMİRAL: Emir-ül bahr, Emir-ül-mâ. Bahriye kumandanı, kaptan. Deniz generali. Devamını Oku
CİNAS-I TAMM: Edb: Lâfızda, harekelerde ve harflerde eksiklik ve ziyâdelik bulunmayan cinâs. Kır (kırmaktan emir), kır (çöl); yaz (yazmaktan emir), yaz (mevsim). Devamını Oku
FERMAN-FERMA: Hüküm süren, emir veren, emir buyuran, hüküm fermâ. Devamını Oku
FERMAN-FERMA: Hüküm süren, emir veren, emir buyuran, hüküm fermâ. Devamını Oku
DİREKTİF: Fr. Üst makamlardan, tutulacak yol üzerine verilen emirlerin tümü, hepsi. Talimat, emir. Nasıl, ne şekil olacağına çalışacağına dair emir. Devamını Oku
MUKADDER: Tâyin olunmuş. * Kısmet. Kader. Miktarı tâyin ve takdir olunmuş olan. * Kazâ. * Kıymeti biçilmiş. * Beğenilmiş. * Yazılmış olan. * Edb: Yazılı olmayıp da sözün gelişinden anlaşılan. Lafzan zikredilmeyip, mânen murad edildiği anlaşılan. Meselâ: Kur’an-ı Kerim’de, her sureden evvel “Bismillâh” yazılı olması, bize her işimizde veya her okumaya başlarken Bismillâh diye emir Devamını Oku
İRADE-İ ALİYE: Tar: Sadrazam tarafından verilen emir. Bu emir yazılı olduğu gibi, şifâhi de olurdu. Yazılı olana “iş’arat-ı âliye” de denilirdi. Devamını Oku
VELİYY-ÜL EMİR: Âmir. Emir veren. Emir sahibi. Devamını Oku
EMİRNAME: f. Âmirin emri yazılı olan kağıt. Üst makamdan verilen emir kağıdı. Devamını Oku
FERMAN-BER: İtaatli ve muti olan. Hakkında emir çıkarılan. Fermanlı. Devamını Oku